Karın bölgesinde hareket hissi, çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkabilir. Bu hissin nedenini doğru şekilde teşhis etmek için, hissedilen hareketin türüne, yoğunluğuna ve eşlik eden diğer semptomlara dikkat etmek önemlidir. Karında bir şeyin hareket etmesi gezmesi hissi neden olur? Gibi soruların cevapları haberimizde...
Karında bir şeyin hareket etmesi gezmesi hissi neden olur?
Karın bölgesinde hissedilen hareketler, farklı faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Hassas bağırsak sendromu (IBS) gibi durumlar, bu hissin en sık rastlanan nedenlerinden biridir ve genellikle karın krampı, ağrı, şişkinlik, gaz, ishal ya da kabızlık gibi belirtilerle birlikte görülür. Yemekleri hızlı yemek, gaz yapıcı içecekler tüketmek, alkol almak ve adet dönemi de karında hareket hissine yol açabilen diğer faktörlerdendir. Bu tür bir his eğer sürekli hale gelmişse ve günlük hayatınızı olumsuz etkiliyorsa, bir doktora başvurmak faydalı olacaktır.
Huzursuz bağırsak sendromu nedir?
Huzursuz bağırsak sendromu, gastrointestinal sistemdeki bir rahatsızlık olup, özellikle kalın bağırsakta etkilerini gösterir. Spastik kolon ya da mukoza kolit gibi isimlerle de anılır. Bu durum, karın bölgesinde ağrı, şişkinlik hissi, kabızlık ya da ishal gibi belirtilerle ortaya çıkar. Kesin bir nedeni olmamakla birlikte, çevresel etkenlerin; örneğin diyet değişiklikleri, stres, enfeksiyonlar gibi faktörlerin bu sendromu tetikleyebileceği kabul edilir. Bu sebeplerle, huzursuz bağırsak sendromunun yapısal bir sorundan ziyade işlevsel bir bozukluk olduğu ifade edilir.
Huzusuz bağırsak sendromu nedenleri
Huzursuz bağırsak sendromuna neyin sebep olduğu kesin olarak anlaşılmamıştır, fakat hassas bireylerde bu durumun nöbetlerini başlatan çeşitli etkenler belirlenmiştir. İşte bu etkenler şunlardır:
- Enfeksiyonlar
- Gıda intoleransları
- Lif bakımından fakir diyetler
- Stres
- Antibiyotikler, antiasitler ve analjezikler gibi ilaçlar
- Alkol ve sigara kullanımı
Huzursuz bağırsak sendromu belirtileri
Huzursuz bağırsak sendromu, kabızlık, ishal veya her ikisinin bir arada yaşandığı durumlar olarak üç temel grupta değerlendirilir. Bu durum, kişiden kişiye değişen belirtiler ve şiddetle kendini gösterebilir. Yaygın olarak karşılaşılan belirtiler şunlardır:
- Karın bölgesinde ağrı veya kramp
- Bazı yiyeceklere karşı intolerans
- Sık sık tekrar eden ishal veya kabızlık
- Bağırsakların yeterince boşalmadığı duygusu
- Karın şişkinliği
- Artan gaz problemleri
- Dışkıda görülen mukus
- Sinirlilik
- Yorgunluk ve halsizlik
- Mide bulantısı
Tedavi edilmediği takdirde huzursuz bağırsak sendromu, daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir:
- Demir eksikliğine bağlı anemi
- Beklenmedik kilo kaybı
- Rektal kanama
- Sürekli yorgunluk hissi
- Kadınlarda cinsel ilişki esnasında ağrı (disparoni)
- Geçmeyen karın krampı sorunları
Huzursuz bağırsak sendromu tedavisi
Huzursuz bağırsak sendromu (IBS), tedavi edilemese de, semptomları hafifletmek ve yaşam kalitesini iyileştirmek için çeşitli yöntemler kullanılabilir. İlaçlar, diyet ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi tedavi yaklaşımları, semptomların şiddetini azaltabilir ve tekrarlamasını engelleyebilir. Örneğin, antispazmodik ilaçlar karın ağrılarını hafifletebilir çünkü bu ilaçlar iç organların düz kaslarının kasılmasını engeller.
IBS’den muzdarip kişiler, yaşam tarzı değişiklikleriyle semptomları kontrol altına alabilirler. Yeterli su tüketimi, özellikle kabızlıkla mücadelede önemlidir; günde en az 8-10 bardak su önerilir. Gaz sorunu yaşayanlar, gaz oluşumunu artırabilecek yiyecekleri sınırlayarak rahatlama bulabilirler.
Her IBS hastası için özel bir diyet planı önerilmez çünkü herkes farklı yiyeceklere farklı tepkiler gösterebilir. Bu nedenle, tetikleyici yiyecekleri belirlemek ve onlardan kaçınmak önemlidir. Lif açısından zengin gıdalar genellikle semptomları hafifletirken, probiyotikler bağırsak sağlığını destekleyebilir.
Laktoz intoleransı, IBS semptomlarını tetikleyebilir. Süt ürünleri tüketildikten sonra semptomlar kötüleşirse, bu gıdalardan kaçınmak faydalı olabilir. Ayrıca, düzenli, hafif egzersizler bağırsak sağlığını iyileştirebilir ve stres yönetimi, semptomların kötüleşmesini önlemeye yardımcı olabilir.
Diyet ve yaşam tarzında ani değişikliklerden kaçınmak, sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. IBS semptomlarını yönetmek için en iyi yol, bir gastroenterolog ile düzenli sağlık kontrolleri yapmaktır. IBS, uygun tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle yönetilebilir bir durumdur.
Karın pıt pıt atması neden olur?
İnce yapılı ve düşük vücut ağırlığına sahip kişilerde, aort damarının karın bölümünde nabız atışları daha net görülebilir ve bazen sesli olarak bile duyulabilir. Bu, endişe verici bir durum değildir ve genellikle normal kabul edilir. Aort damarının nabzının hissedilmesi ve özellikle sırt üstü yatarken bu atışların gözlemlenmesi doğal bir olaydır. Fiziksel aktivite yapmayan bireylerde bu durum daha belirgin olabilir. Eğer karın bölgesindeki nabız atışlarına mide bulantısı veya karın ağrısı gibi diğer semptomlar eşlik ediyorsa, bu durum doktor tarafından değerlendirilmelidir çünkü bu belirtiler daha ciddi bir sağlık sorununun işareti olabilir.
Aort anevrizması nedir?
Aort Anevrizması, aort damarının zayıflayarak genişlemesi sonucu meydana gelen bir sağlık sorunudur. Bu durum, vücuttaki en büyük atardamar olan aortun çeşitli kısımlarında meydana gelebilir ve boyutları değişkenlik gösterebilir. Eğer aort duvarında bir kanama başlarsa, bu durum hayati tehlike oluşturabilir. Anevrizmaların büyümesiyle birlikte, damarın yırtılma riski de artar. Aort anevrizması tespit edildiğinde, hemen tıbbi müdahale gerekebilir.
Aort anevrizması belirtileri
Aort anevrizması, aort damarının herhangi bir yerinde gelişebilir, fakat çoğunlukla karın bölümünde ortaya çıkar. Göğüs bölgesinde de oluşabilir ve genellikle küçük olarak başlar ve zamanla büyür. Çoğu zaman herhangi bir belirti göstermez ve bu yüzden fark edilmesi zor olabilir. Ancak büyüdükçe ve genişledikçe, bazı semptomlar görülebilir.
Karın bölgesindeki şişlik, nabızda artış, hassasiyet ve ağrı gibi belirtiler yaygındır. Anevrizma riskini azaltmanın anahtarlarından biri yüksek tansiyonu kontrol altında tutmaktır. Yüksek tansiyonunuz varsa, bunun tedavisi için alınacak önlemler hayati önem taşır. Sigara içmek ve yüksek kolesterol seviyeleri de anevrizma gelişimine katkıda bulunabilir. Düzenli egzersiz yapmak ve sağlıklı bir vücut ağırlığını korumak, bu hastalıktan korunmada yardımcı olabilir.
Aort anevrizması tedavisi
Anevrizma durumlarında genelde gözlem altında tutma yaklaşımı benimsenir. Anevrizma eğer tehlikeli bir büyüklükte değilse, periyodik kontrollerle izlenir. Hastalığın ilerlemesini durdurmak için düşük yağlı diyet, kolesterolün düzenli kontrolü, sigara ve alkol tüketiminin kesilmesi gibi önleyici tedbirler önerilir. Duruma bağlı olarak cerrahi müdahaleler de gerekebilir.
Son dönemlerde, endovasküler cerrahi olarak adlandırılan daha ileri bir tedavi yöntemi de tercih edilmektedir. Bu teknikte, anevrizmanın tedavisi için açık cerrahi yerine damar içi girişimlerle müdahale edilir. Ancak bu teknik, hastanın genel sağlık durumu ve anevrizmanın büyüklüğüne göre hekim tarafından önerilen bir tedavi alternatifidir. Her anevrizma ve hasta farklı olduğundan, tedavi planı ve yöntemi bir sağlık profesyonelinin tavsiyesiyle kararlaştırılmalıdır.