Antalya’nın Demre ilçesindeki Andriake'de (Myra’nın antik limanı) bulunan Likya Uygarlığı'na ait Gümrük Yazıtı antik dönemleri anlatırken, Türkiye’nin coğrafi konumunun deniz ticaretindeki önemini de binlerce yıl öncesinden yansıtıyor.
İmparator Hadrian’ın adını taşıyan (Horrea Hadriani) Akdeniz’in en büyük granariumunun hemen yakınında ortaya çıkan Likya Uygarlığı'na ait yazıtta, Likya Birliği Gümrük Yasaları, liman kullanım kural ve vergileri, deniz ticaretiyle mallarını getirenlere yönelik bilgiler yer alıyor.
Yazıtın bulunmasının ardından kazıları o yönde derinleştirdiklerini aktaran Kültür ve Turizm Bakanlığı adına Myra-Andriake kazılarının başkanlığını yapan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik, “Bir limanı, özellikle de gümrük kısmını anlamak çok önemli bir şey. İzler peşindeyiz. Bu izleri hem arkeolojik olarak hem de bu ünlü yazıtı doktora tezi olarak çalışan Doç. Dr. Burak Takmer’le epigrafik olarak irdelemeye ve yeni bulgularla izlemeye çalışıyoruz” diyerek, yazıtın önemine dikkat çekti.
2009 yılında kazı çalışmasına başlanılan Demre ilçesi Çayağzı'ndaki Andriake (antik liman) kazıları devam ediyor. Myra-Andriake kazılarının başkanlığını yapan Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Çevik ve ekibinden Akdeniz Üniversitesi'nden Öğr. Gör. Süleyman Bulut, Doç. Dr. Burak Takmer, Dr. Beste Tomay, Dr. Fatih Yılmaz, Dr. Gülnaz Acar, Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Öğr. Gör. Erhan Özkan, Dicle Üniversitesi Doç. Dr. Cüneyt Öz, yine Akdeniz Üniversitesinden doktorantlar Mehmet Şengül ve Sema Talu gibi üyelerle Andriake’de gerçekleştirdiği çalışmalarda Granarium, Agora, hamamlar, liman dükkanları ve sokağı, onurlandırma anıtları, 5 kilise, Tersane ve Çekekler ve çeşitli yapılar çoğunlukla gün yüzüne çıkartılmışken, 2016 yılında yayınlanan gümrük yazıtı bu yılki kazının seyrini belirledi.
Madde madde kanunlar yer alıyor
Yazıtı çalışan Doç. Dr. Burak Takmer, İmparator Nero döneminde Likya Eyaleti Valisi olduğu bilinen C. Licinius Mucianus’un üçüncü satırda anıldığını tespit ederek anıtın tarihlemesini netleştirdi. MS 60-63 yılları arasında tarihlendirilen ve 87 satırdan oluşan yazıtın ilk 9 satırı oldukça tahrip olması nedeniyle kesin değerlendirilme yapılamadı. Ancak yazıtın genel içeriği ve onun Likya Eyaleti Gümrük Yasası’nı içerdiği kesinleşti. Yazıtta, limanın nasıl kullanılacağı, vergilerin ne olduğu ve nasıl ödeneceği, hangi malların sevkinin gerçekleştirileceği yönünde kanun maddeleri yer alıyor.
Çıkartılan Gümrük Yazıtı’nda özetle şu maddeler yer alıyor:
“Özel gümrüğe tabi mallar, (purpur, safran, zift, zeytinyağı, incir ve balık), eyalete dahil edilen kentlerin durumu (Kaunos, Kalynda, Lissia, Lydia), mal ve değer bildirimi zorunluluğu, ağırlık ve sayı bildirimi, iç kısımdaki malların beyanı, eksik beyan ya da gümrükten vergi kaçırma, haciz ya da teminata el koyma hakkı, mültezimlerin uğradığı zararın tanzimi, teminat verme zorunluluğu, mültezimlere ilişkin davalar getirilen, iki katını ödeme cezası, teminatın kaldırılması, içeriği açık olmayan koşullar, mültezimlerin dava dilekçeleri için süre kısıtlaması, yasadışı para taleplerinin önlenmesi, kira süresi, kira bedeli ve ödeme süresi, Demosiones’in yardımcısına ilişkin hükümler, yasanın teşhir zorunluluğu.”
“Kazıcılar işinin sonunu göremeden ölürler ama ben şanslıyım”
Andriaka kazılarına ilişkin son gelişmeleri aktaran Çevik, 2009 yılından bu yana bütün antik liman merkezindeki Granarium, Agora, Ana Sarnıç, 2 hamam, nekropol, liman dükkanların, onurlandırma anıtları, liman sokakları, 3 kilise, sinagog, tersane ve çekekler gibi çeşitli yapıların kazılarını tamamlayıp bunların bir çoğunu restore ve konsolide ettiklerini söyledi. Granarium kazısının akabinde restorasyon çalışmaları sonrası bölgenin Likya Uygarlıklar Müzesi’ne dönüştüğünü kaydeden Çevik, bunun bir kazıcı için büyük bir mutluluk kaynağı olduğunu ifade etti. Çevik, “Çünkü kazıcılar işinin sonunu göremeden ölürler. Hiçbir kentin kazısının bittiğini gören olmamıştır. Benim için bu çok güzel bir şans oldu. Orada çok yoğun çalıştık, Andriake Liman merkezini bitirip müzeye dönüştürdük. Çok sayıda da bilimsel yayın yaptık. Kazılarımız halen sürüyor. Halkımızın, devletimizin ve de üniversitemizin bizden beklediklerini elimizden geldiği kadar yaptığımızı düşünüyor ve tüm ekibim adına mutlu olduğumuzu söylemek istiyorum” dedi.
“İzler peşindeyiz”
Çevik, bu yılki kazıların Gümrük bölgesinde, Agora Sokağı’nda devam ettiğini belirterek, şunları söyledi:
“Burada İmparator Nero dönemine ait İsa’dan sonra (İS) 63 yılında dikilmiş olan Likya Birliği Gümrük Yasaları'nın yazıldığı, Andriake Limanı’nın nasıl kullanılacağı, vergilerinin ne olacağı, hangi malların sevk edileceği büyük bir yazıt bulundu. O yazıtın bulunduğu bina ve sokağı kazıyoruz. Bir limanda gümrük kısmını anlamak çok önemli bir şey olduğu için yeni izler peşindeyiz. Bu yılki kazılarımızda bu amaca yöneldik.”
“İmparator Hadrian’ın adını taşıyan bir Granarium var”
Andriake Limanı’nın sadece Myra için değil Likya dönemi için de önemli bir liman olduğunun altını da çizen Çevik, “2 bin 307 metrekare ölçüsü ile Antik Akdeniz’in en büyük siloları olan İmparator Hadrian’ın adını taşıyan bir Granarium var. Dolayısıyla bu önemden kaynaklanan bir antik liman oluşumu var. Likya Birliği Gümrük Yasası'nın Andriake’de olması merkezi liman olduğunu gösteriyor ve olasılıkla birlik filosu da burada bulunuyordu. Diğer kentlerde limanla kent birbirine girmiştir, liman urbanistiğini çok anlayamazsınız. Andriake'de ana kent Myra ayrı, liman ise ayrı dokuda onun bir mahallesidir. Dolayısıyla liman yerleşim ve yapılaşma modelini tam anlayabileceğimiz bir doku veriyor bize. Bu açıdan da şanslıyız. Antik, Roma ve Bizans dönemlerinde liman nasıldı? Bunun cevabını açıklıkla buluyoruz burada” ifadelerini kullandı.