Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve nükleer silahlar... Özellikle Rusya-Ukrayna Savaşı'nın başlangıcından bu yana daha sık duyuyor, okuyoruz bu ikiliyi. Son olarak Rusya, Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Anlaşması'ndan (CTBT) çekilmesinin ardından tatbikat düzenlemişti. Peki Nükleer savaş söz konusu mu? Birileri o düğmeye basar mı? sorularının cevabını şimdiki yazımızda...

Rusya felaketin başlangıcını mı getirecek?

Haziran ayında Rus lider Putin, taktik nükleer silahların Belarus'a konuşlandırılacağı tarihi duyurmuş, söz konusu hamle NATO'nun Finlandiya ve İsveç'le ittifakı genişletme adımına karşılık bir adım olarak yorumlanmıştı.

Ekim ayının başında ise Soçi'de düzenlenen Uluslararası Valday Kulübü toplantısındaki uzun toplantıda Putin'in değindiği konulardan biri yine nükleer silahlardı.

Nükleer savaş söz konusu mu Birileri o düğmeye basar mı (6)

Putin, Rus devletinin varlığının tehlikeye girmesi halinde nükleer silahları kullanacaklarını belirtip "Aklı başında olan hiç kimsenin Rusya’ya karşı nükleer silah kullanmayı düşüneceğini zannetmiyorum" demişti.

Bu silahların karşılıklı olarak kullanılması dünyanın nükleer kışa gireceği, 5-6 milyar insanın ölümüne yol açacağı, bir başka deyişle insan neslinin yok olacağı anlamına gelmekte.Tek bir nükleer silahın kullanılması bile gezegeni önü aşılamayacak bir nükleer savaş felaketine sürükleyebilir. 

Bilim dünyası alarmda!

JAMA, New England Journal of Medicine, British Medical Journal ve Lancet gibi sayıları yaklaşık 100'ü bulan saygın tıp/bilim dergilerinin ortak çağrısı bu yılın başındaydı. 

Atom Bilimciler Bülteni'nin Bilim ve Güvenlik Kurulu, Nükleer Kıyamet Saati'nin akrep ve yelkovanını gece yarısından 90 saniye öne taşımıştı. 

Nükleer savaş söz konusu mu Birileri o düğmeye basar mı (2)

Bu saat Atom Bilimcileri tarafından kabul gören sembolik bir saat, insanların bir küresel felakete ne kadar yakın olduğunu göstermek için kullanılıyor.

Ortaya koydukları çağrı dünyanın karşı karşıya olduğu riskin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.

Bilim insanları "Nükleer silahlar insanlığı yok etmeden biz onları yok etmeliyiz" açıklamalarında bulunuyorlar.

British Medical Journal baş editörü Kamran Abbasi, araştırmacılar Parveen Ali ve Virginia Barbou geçen yıl ağustos ayında BM Genel Sekreteri António Guterres'in dünyanın artık Soğuk Savaş'ın doruğundan bu yana görülmemiş bir nükleer tehlike zamanında olduğu yönündeki uyarısı anımsatıyor:

''Herhangi bir nükleer silahın kullanılması insanlık için felaket olurdu. Dünyadaki 13 bin nükleer silahın yalnızca 250'sini içeren 'sınırlı' bir nükleer savaş, 120 milyon kişiyi doğrudan öldürebilir ve 2 milyar kişiyi riske sokacak şekilde küresel iklim bozulmasına neden olabilir.

ABD ve Rusya arasındaki büyük çaplı bir nükleer savaş, yakın vadede 200 milyon kişiyi öldürebilir ve potansiyel olarak 5 ila 6 milyar kişiyi öldürebilecek bir küresel "nükleer kışa" yol açabilir, insanlığın hayatta kalmasında çok büyük bir tehdit.

Nükleer savaş söz konusu mu Birileri o düğmeye basar mı (10)

Bir nükleer silah patladığında, tamamen nükleer savaşa tırmanma hızla meydana gelebilir. Bu nedenle nükleer silahların kullanımının önlenmesi acil bir kamu sağlığı önceliğidir ve aynı zamanda sorunun temel nedeninin ele alınması için nükleer silahların kaldırılması için temel adımlar atılmalıdır".

''Uluslararası siyasette değişen bir şey yok''

Rusya'nın çekildiği Kapsamlı Nükleer Deneme Yasağı Antlaşması (CTBT), tüm nükleer denemeleri hem sivil hem askeri amaçlar için her ortamda yasaklayan çok taraflı bir antlaşmadır.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 10 Eylül 1996'da kabul edildi ancak Çin, Mısır, Hindistan, İran, İsrail, Kuzey Kore, Pakistan, ABD anlaşmayı onaylamadığından yürürlüğe girmedi.

Bilim insanları olması gerekeni söylüyor fakat uluslararası siyaset bildiğini okumaya devam ediyor. 

TEPAV Dış Politika Programı Direktörü, Eski Los Angeles Başkonsolosu Gülru Gezer, "Nükleer silah sahibi hiçbir ülke o silahlardan tabiatıyla vazgeçmeyecektir" diyerek benzer bir noktaya değindi: 

''Önemli olan burada daha fazla nükleer silahın başka ülkelerce veya ülke dışı aktörler tarafından kullanılmasının engellenmesi. Aslında tüm dünya nükleer silahların yarattığı tehlike ve bu anlaşmaların olmadığı bir ortamda uluslararası hukuk bağlamındaki boşluğun yaratacağı ilave istikrarsızlığının farkında. Ama gelinen noktada da kimse silahlarından vazgeçmeyecektir. Bilim insanları olması gerekeni anlatıyor ama sahadaki gerçeklik maalesef  yine çok daha farklı"

Film gerçek mi olacak?

1954 yapımı, başrolünde Richard Windmark'ın oynadığı "Tehlikeli Sular" filmi Soğuk Savaş döneminde çekilmişti.

Amerika'ya karşı komünist komplo "kahramanca" önleniyor, atomik ada üssü aranıyor, hidrojen bombası testini durdurmak için "dünya barışının peşinden koşan" Amerikan denizaltısı düşman kuvvetlerince saldırıyı uğruyordu. 

Nükleer savaş söz konusu mu Birileri o düğmeye basar mı (4)

                                                                     Tehlikeli Sular film afişi 1954

Uluslararası birçok akademik etkinlikte Türkiye'yi yıllarca temsil eden; enerji, nükleer enerji, savunma alanlarında çok sayıda çalışması bulunan, Einstein’ın Görecelik Kuramı ile Modern Atom Kuramı'nı birleştirmek üzere çalışmalar gerçekleştiren Prof. Dr. Tolga Yarman hatırlatıyor bu filmi.

Amerikalıların nükleer savaşı senaryo olarak Hollywood eliyle daha önceden çalıştığını söylüyor:

''Bir Amerikan zırhlısının amirali mürettabatıyla beraber devriye gezerken karşı tarafın nükleer denizaltısını kıstırıyor. Amerikan amirali çok ihtiraslı bir komutan. Nükleer denizaltıyı su yüzüne çıkarmaya mecbur bırakırsa tarihe geçecek, düşman kuvvetin nükleer donanımını madara edecek. 'Seni devireceğiz, batıracağız diyor' öteki tarafa... Karşı taraf ise "Yapmayın, yapmayın' diye uyarıyor. En sonunda güm diye atılıyor nükleer başlıklı füze! Ve bir mantar bulutuyla bitiyor film..."

Elbette hayat filmden ibaret değil fakat Prof. Dr. Tolga Yarman,  "III. Dünya Savaşı ihtimali abartıdan mı ibaret?" sorusuna bakın ne yanıt veriyor:

''Hayır, hiçbir zaman abartılı olmadı. Herhangi bir süper güç, nükleer silahlara sahip bir ülke gider üç teröriste görev verebilir. Koltuklarının altına üç bavul sıkıştırır, teröristler bavullarda ne olduğunu bilemez. 'Bunları götürüp şuraya koyacaksınız' derler. Dışarıdan patlatabilirler. Bütün bir sistemin altüst olması işte bu kadar basit... Dolayısıyla evet, nükleer tehlike var. Her zaman vardı. ''

''Rusya'dan bekamla oynamayın mesajı''

Dışişleri Bakanlığı'nda 41 yıl geçiren emekli büyükelçi Uluç Özülker de nükleer silah kullanımını dünyayı yok edeceği fikrinde bununla birlikte kimsenin buna cesaret edemeyeceğini söylemekte.

Özülker, Rusya'nın son dönemdeki çıkışlarını ise şu sözlerle ifade ediyor:

''Rusya, 'Benim bekamla oynama. Eğer kendimi topyekûn yıkılacak ve kaybedecek konumda görürsem, sizin buradaki saldırılarınızı, nükleer silahlarla karşılamaktan kaçınmam' şeklinde bir tehdit savurup karşı tarafı dizginleme politikasına yöneliyor. Peki bu insanları aklıselimden uzaklaştıracak bir pozisyon mu? Hayır, tabiki değil. Bu dünyada aklıselim sahibi insanlar da var"

Nükleer savaş söz konusu mu Birileri o düğmeye basar mı (8)

Emekli büyükelçi Özülker bununla beraber insanlığın dünya üzerindeki varlığını kendini yok etmesiyle sürdürdüğünü, tarihin ise bunun ispatı olduğunu anımsatmayı da ihmal etmiyor:

''İnsanoğlunun 70 ila 150 milyar yıllık bir geçmişi var. Göbeklitepe'de 12 bin yıl evvelini bulduğunuz zaman seviniyorsunuz. 'Ooo müthiş bir bulgu bu!' diye... Peki o güne kadar homosapienslerin dünyadaki varlığıyla bu yıllar içinde ne olup bittiğine dair şöyle somut bir kanıt veya herhangi bir bilgi var mıydı? O da yok... İnsanoğlu belirli bir teknolojik gelişmeye yol açmakta.

Ardından kendi kendini yok ediyor. Ve devamını sağlamak için, o yeni koşulları kaldırabilecek, ona göre cevap verebilecek konumda olanlar yaşamaya devam ediyor. İnsanlığın teknolojik açıdan gelişip, yine kendini yok edip, bu çerçeve içinde geri adım atmayan bir geçmişi var"

Nükleer savaş söz konusu mu Birileri o düğmeye basar mı (9)

''Rusya bu yola girmez lakin''

Ukrayna'da devam eden savaş, Gazze Savaşı, NATO'nun yayılmacı politikası, Kremlin'in nükleer tehditleri ve ABD'nin Ukrayna'ya 100'den çok ülkede yasaklı misket bombası göndermesi. 

Dünyanın hal-i pür melali bu.

"Ciddiye alınmayacak bir konu değil ama bana soracak olursanız nükleer silahların kullanılması en son başvurulacak yöntem" diyor emekli diplomat Gülru Gezer. 

Rusya'nın böyle bir yola gireceğini düşünmediğini "Çünkü nükleer silah kullanılması halinde bu duruma Batı'nın kayıtsız kalması mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla bu durum III. Dünya Savaşı'na kadar farklı noktalara varabilir" cümlesiyle ifade ediyor.

ABD-Rusya arasında yürürlükteki son nükleer antlaşma Yeni START'tı. 

Nükleer savaş söz konusu mu Birileri o düğmeye basar mı (5)

Dönemin ABD Başkanı Obama ve dönemin Rusya Devlet Başkanı Medvedev

2010'da imzalanan yeni START anlaşması, ABD ve Rusya'nın stratejik nükleer silahlarını bin 550'ye indirmeyi hedefliyordu. Anlaşma, 2021 yılında beş yıl daha uzatılmıştı.

Rusya'nın kıtalararası menzilli nükleer silahlarını sınırlıyan anlaşma, ABD'ye yaklaşık 30 dakikada ulaşabilen balistik füzelerdeki her Rusya nükleer başlığını da kapsıyordu.Bununla beraber hem Washington hem Moskova'nın denetim ve şeffaflık önlemleri almasını içeren, telemetrik bilgi alışverişi faaliyetlerini öngörüyordu.

Kremlin, gelecekteki silah kontrol müzakerelerinin temelini oluşturan bu anlaşmayı 22 Şubat'ta askıya aldı.Küresel silah kontrol mimarisinin parçalanması ihtimali endişeye yol açtı.

Nükleer savaş söz konusu mu Birileri o düğmeye basar mı (7)

Özetle değinecek olursak yapılması gerekenleri 4 maddede açıklamak mümkün.

  • Halihazırda süren çatışmalarda taraflarının nükleer silah kullanmayacaklarını ilan etmesi.
  • Ülkelerin nükleer silahlarını anında kullanılabilecek konumdan çıkarması.
  • Nükleer silah sahibi ülkelerin ilk önce kullanmama politikasını kabul edip açıklaması.
  • Dördüncü madde ise hem en kolayı hem en zoru: "Aklıselim olmak ve başka bir dünyanın olmadığının farkına varmak"