Tokat'ı merak eden gezmek ve yerleşmek isteyen vatandaşlar Tokat'ın hangi ilçesi ve mahalelsinin güzel olduğunu araştırıyorlar.  Tokat'ın en güzel ilçesi ve mahallesi neresi* Tokat'ta gezielcek yerler nereleri? Tokat'ın tarihi? Tokat'ın kültürü, Tokat'ta ne yenir gibi sorularının cevabı haberimizin detayında.

Tokat, tarihte birçok farklı isimle anılmış bir şehirdir. Bunlardan en yaygın olanları; Comano Pontika, Komana, Evdoksia, Dokia, Dokat, Kah-Cun, Sobaru, Darün-Nusret, Darün-Nasr ve Tokat’tır.

“Tokat” isminin nereden geldiği konusunda çeşitli söylentiler vardır. Bunlardan bazıları; Togayıt Türkleri’nin kurduğu ve ismini buradan aldığı, başka biri de surlu şehir anlamına gelen Toh-kat’tan türediğidir. Evliya Çelebi ise Tokat Kalesi’nin Amalika Kavmi’nden efsanevi bir kahraman olan “Dok-Ad” tarafından yapıldığını ve ‘‘Tokat’’ isminin buradan kaynaklandığını belirtmektedir.

Tokat’ın M.Ö. 5500’lere uzanan bir geçmişi vardır, 14 Devlet ve 5 Beylik bu topraklarda yaşamış ve hüküm sürmüştür. Yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkan eserler, bölgenin Kalkolitik Çağ’dan itibaren yerleşime açık olduğunu kanıtlamaktadır. Hatti, Hitit, Frig, Med, Pers, Büyük İskender, Pontus, Roma, Bizans, Arap, Danişment, Anadolu Selçuklu, İlhanlı, Beylikler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde bu bölge hep önemli bir yerleşim yeri olmuştur.

Tokat İlinin Kültürel Özellikleri 

Tokat, çok eski medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve farklı kültürlerden etkilenmiş bir şehirdir. Tarihi, doğal güzellikleri, mimari eserleri, türküleri, halk oyunları ve lezzetli yemekleri ile zengin bir kültürel mirasa sahiptir. 

Tokat, Yeşilırmak’ın verimli ovalarında yer alan, 6000 yıllık geçmişiyle birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, ticaret ve kültürün önemli bir merkezi olmuş, Anadolu’nun değerli bir şehridir.

Tokat’ta Hatti, Hitit, Frig, Roma, Bizans, Danişmendli, İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı gibi 14 Devletin ve çeşitli Beyliklerin izlerini görmek mümkündür. Bu açıdan Tokat, tarihin her dönemine tanıklık eden bir açık hava müzesidir.

Erbaa’da Horoztepe antik yerleşimi, Zile’de Maşathöyük Ören Yeri, Sulusaray’da Sebastapolis antik kenti, Merkez ilçede Komana antik kenti, Zile ve Niksar’da tarihi kaleler, Roma Döneminden kalma Tokat Kalesi, Malazgirt Zaferi sonrası inşa edilen Garipler Camii, Yağıbasan Medresesi, Gökmedrese, Yeşilırmak-Hıdırlık Köprüsü, 9 zaviye, Alipaşa Camii ve Hamamı, Voyvoda Han ( Taşhan), Deveciler Hanı, Arastalı Bedesten, Latifoğlu Konağı Müze Evi ve ahşap Mevlevihanesi, Saat Kulesi; Bey Sokağı, Bey Hamam Sokağı, Halit Sokağı ve Sulusokak’taki sivil mimarlık örnekleri; Türklerin Anadolu’ya yerleştikleri günden bu yana mimarlık alanında ortaya koydukları eserleri kesintisiz olarak görebileceğiniz nadir şehirlerden biridir TOKAT…

Evliya Çelebi’nin “Alimler ve Şairler Şehri” dediği Tokat’ta Mevlana hayatının bir bölümünü geçirmiş, İbn-i Kemal gibi alimler, Gazi Osman Paşa gibi komutanlar, Zileli Talibi ve Ceyhuni gibi şairler yetişmiştir. Doğal güzellikleriyle de göz kamaştıran Tokat, tarihle iç içe yaşayan bir şehirdir.

Tokat’ta Bakırcılık, Yazmacılık, Dokumacılık, Ahşap Oymacılığı, Kuyumculuk, Demircilik, Dericilik gibi geleneksel el sanatları yaşatılmaktadır. Ayrıca Tokat ili Anadolu’da 20. yy.'a kadar devam eden dört özgün seramik merkezinden biridir. ( İznik, Kütahya, Çanakkale )

Otantik el sanatlarıyla zenginleşen Tokat kültürü, tarihten gelen çeşitlilikle farklı anlayışları bu topraklarda harmanlamıştır. Folkloruyla da renkli bir dokuya sahip olan Tokat insanları bu şehri yaşatanlardır.

Adsız tasarım (3)-9

Tokat'ta gezilecek yerler

Tokat'a gittiğnizide mutlaka görülmesi gereken yerler vardır. Bu yerler igörmeden Tokat'tan gelmeyin.

  • Tokat Kalesi
  • Ballıca Mağarası
  • Kaz Gölü
  • Tokat Saat Kulesi
  • Taşhan
  • Niksar Ulu Camii
  • Niksar Kalesi
  • Mahperi Hatun Kervansarayı
  • Ali Paşa Camii
  • Topçam Yaylası
  • Zinav Kanyonu ve gölü

Tokat Mutfağı

Tokat kültürel doğal güzelliklerinin yanında mutafağı ilede zengin bir ilimizdir.

Tokat Kebabı, Tokat ilinin geleneksel bir lezzetidir. Bu kebap, sadece bu yemeğe özel olarak tasarlanmış fırınlarda pişirilen et, sebze ve kuyruk yağından oluşur. Tokat Kebabı’nın özelliği, kullanılan malzemelerin bölgeye has olmasıdır. Et ve kuyruk yağı, Karayaka koyunlarının erkek kuzularından, sebzeler ise Tokat’ın bereketli topraklarında yetişir. Tokat Kebabı ocağı ise altı parçadan oluşan ve kebabın lezzetini artıran bir araçtır.

Bat, Tokat’ın bir diğer yöresel yemeğidir. Bu yemek, mercimek, düğü, salça ve cevizden yapılan sulu bir karışımdır. İçine domates, soğan, maydanoz, dere otu, reyhan gibi yeşillikler ve baharatlar eklenir. Bat yemeği, adını ekmek batırarak yenmesinden alır. Bu yemeğin nasıl ortaya çıktığına dair farklı hikayeler vardır. Bunlardan birine göre hamile bir kadın canının istediği malzemeleri bir araya getirerek bat yemeğini icat etmiştir.

Keşkek, Tokat’ta özel günlerde yapılan bir başka yemektir. Nohut ve et birlikte haşlanır. Sonra yarma eklenir. Çemen ise suda ezilerek tuz, baharat ve tereyağı ile karıştırılır. Bu karışım tencereye ilave edilir. Keşkek uzun süre pişirilerek yumuşak bir kıvama gelir.

Madımak ise Tokat’ın hem yemek hem de kültür olarak önemli bir parçasıdır. Madımak, yörede yetişen bir bitkidir. Bu bitki haşlanarak salça ve sarımsakla karıştırılır. Madımak toplamak kadınlar için sosyal bir etkinliktir. Madımak aynı zamanda mani ve bilmecelere konu olmuştur.

Tokat’ın diğer yöresel yemek ve tatları arasında Tokat Tavası, Baklalı Dolma, Etli Dolma, Yavan Dolma, Pehlili Pilav, Kuskus, Dolma İçi, Nohut Yahnisi, Nivik, Bacaklı Çorba, Helle Çorbası, Toyga Çorbası, Gendüme Çorbası, Mercimekli Hamur Çorbası, Nohut Mayalı Cevizli Çörek, Katmer, Yufka, Çökelekli Gözleme, Çökelekli Pide, Tokat Simiti, Yağlı Sucuk, Çemen Sucuk, Zile Pekmezi (coğrafi işaretli ürün), Zile Köme (coğrafi işaretli ürün), Pestil, Tarhana, Elma Hoşafı, Erik Hoşafı, Vişne Hoşafı, Kızılcık Hoşafı, Kuşburnu Reçeli ve Zambak Reçeli sayılabilir.

Tokatın ilçeleri

Tokat, Karadeniz Bölgesi’nde yer alan tarihi ve kültürel zenginliğiyle dikkat çeken bir ildir. Tokat’ın 12 ilçesi vardır. Bu ilçeler şunlardır:

  • Almus
  • Artova
  • Başçiftlik
  • Erbaa
  • Niksar
  • Pazar 
  • Reşadiye
  • Sulusaray
  • Tokat (merkez) 
  • Turhal
  • Yeşilyurt
  • Zile

Tokat ilinin en güzel ilçesi ve mahallesi hangisi?

Tokat, Anadolu’nun en eski ve en zengin tarihi ve kültürel mirasına sahip illerinden biridir. Tokat’ın 11 ilçesi vardır ve her biri kendi özelliği ve güzelliği ile dikkat çekmektedir. Bu yazımızda, Tokat’ın en güzel ilçesi ve mahallesi olarak seçtiğimiz Niksar ve Gökçeli Mahallesi’ni tanıtmak istiyoruz.

Niksar, Kelkit ırmağı ve Canik Dağları arasında yer alan, doğal güzellikleriyle göz kamaştıran bir tarih, tabiat, kültür ve turizm kentidir. İç Anadolu ile Orta Karadeniz arasında bir geçiş iklimine sahip olan Niksar, verimli bir ovanın üzerinde birden fazla hasat yapmaktadır.

Roma İmparatoru Hadrianus döneminde Neocaeserea (Niksar) adını alan kent, Büyük Pontus eyaletinin metropolisi olmuş ve Anadolu’nun siyasi merkezi haline gelmiştir.

Danişmendli Türk Devleti ve Tacettin Oğulları Beyliği’nin başkenti olan Niksar, Türkiye’nin ikinci büyük kalesine ve Anadolu’da ilim öğretiminin başladığı Nizamettin Yağıbasan Medresesi’ne ev sahipliği yapmıştır. Danişmendli, Selçuklu ve Osmanlı Türk İslam kültürünün izlerini taşıyan eserleriyle açık hava müzesi görünümündedir.

Bunun yanı sıra; Erzurumlu Emrah ve Cahit Külebi’nin anıt mezarları da Niksar’da bulunmaktadır.

NİKSAR KALESİ

Niksar ilçe merkezinin kuzeyinde, Çanakçı çayının vadisinde yükselen Niksar kalesi, ilk olarak Roma döneminde inşa edilmiş, Bizans döneminde genişletilmiş, İslami dönemlerde de güçlendirilmiştir. Türkiye’nin ikinci büyük kalesi olan bu yapıda; medrese, iki hamam, iki mescit, kilise ve hapishane kalıntıları mevcuttur.

NİKSAR ULU CAMİİ

Niksar ilçe merkezinin Ulu Cami Mahallesinde yer alan cami, 1145 yılında Çepnizade Hasan Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Bu cami Danişmentli dönemine ait bir eserdir. Dikdörtgen planlı olan caminin iç mekanı 4 sıra ayakla 5 bölüme ayrılmıştır. Anadolu’da iyi korunmuş ilk camilerden biridir.

ÇÖREĞİBÜYÜK CAMİİ

Niksar ilçe merkezinde bulunan cami, İlhanlılar döneminden kalmış en önemli yapıdır. 133. yy’da Ebu Sait Bahadır Han zamanında tekke ve zaviye olarak yapılmıştır. Bu cami 1939 ve 1942 depremlerinde yıkılmış, 1957 yılında cami olarak yeniden onarılmıştır. Caminin en dikkat çeken özelliği portaldeki diz çökmüş ceylan figürüdür. Caminin adı, portal alnındaki çöreği andıran iki büyük rozetten gelmektedir.

YAĞIBASAN MEDRESESİ

Anadolu’da bugüne kadar ulaşabilen en eski ve ilk medreselerden biridir. 1158 yılında Niksar kalesinde yapılmıştır. Kapalı avlulu, iki eyvanlı ve revaksız bir medresedir. Anadolu’da tıp eğitimi verilen ilk medreselerden biri olarak bilinir.

LEYLEKLİ KÖPRÜ (YILANLI KÖPRÜ)

Çanakçı deresi üzerinde Arasta cami yanındadır. Roma dönemi eseridir. Tek kemer gözlü, yarım daire şeklindedir. Kemer kilit taşının üzerindeki taşta yılan tutan bir leylek figürü vardır.

TALAZAN KÖPRÜSÜ

Niksar-Erbaa yolu üzerinde yer alır. Yedi sivri kemer gözlüdür. 11. yy.'ın başlarında yapıldığı düşünülen köprü, 1390 yılında “PALAZAN” adıyla anılmaktadır.

MELİKGAZİ TÜRBESİ

Niksar’ı fetheden Melik Ahmet Gazi’nin mezarının bulunduğu türbedir. Selçuklu mimarisine uygun olarak ve mescit şeklinde yapılmıştır.

ROMA DÖNEMİ ARSENALİ

Niksar kent merkezinde bulunan Arsenal’in zemini kireç harçlı horasan malzeme ile örtülmüştür. Tavanında yaklaşık 4 m. yüksekliğinde havalandırma bacası bulunur. Girişler tuğla örgülü kemerlidir. Duvar kalınlıkları 1,20 m.'dir. Mimari özellikleri itibarıyla M. Ö. 2-3. yy. dönemlerine ait olduğu anlaşılmaktadır.

KIRKKIZLAR KÜMBETİ

1220 tarihli türbe, tuğla örgülü anıtsal bir yapıdır. Türbenin sekizgen biçimli piramidal külahı yıkılmış geriye saçak çıkıntıları ve tuğla kubbesi kalmıştır.

NİKSAR EVLERİ

Kalenin etrafındaki hemen her mahallede Niksar’ın geleneksel mimari tarzı görülebilir. Niksar evlerinde ahşap malzeme ön plandadır. Niksar evleri Karadeniz ile İç Anadolu evlerinin bir karışımını yansıtmaktadır. Bu evler genellikle iki ve üç katlıdır. Bu evlerin çoğu birbirlerine bitişik nizamda yapıldığı için cephe çıkıntılarına çok az yer verilmiştir.

ÇAMİÇİ YAYLASI

Çamiçi Yaylası, Niksar’ın kuzeyinde, Ünye yolunun üzerinde yer alır. Denize yüksekliği yaklaşık 1350 m. olan bu yayla, çam ağaçlarıyla çevrilidir ve kent merkezine 17 km. mesafededir. Son zamanlarda konaklama tesislerinin artmasıyla birlikte çok sayıda ziyaretçi çeken bu yayla, doğa severler için piknik, doğa yürüyüşü ve kamp yapma imkanı sunar. Bu yayla, doğal güzelliğiyle büyüleyen bir yerdir.