Sonbahar, doğanın en güzel renklerini sunan bir mevsimdir. Peki, sonbaharda nereye gidilir? Hangi yerler sonbaharda daha güzel olur? Bu soruların cevabını arayanlar için, Türkiye’nin dört bir yanından sonbaharda gezilecek yerler listesi hazırladık. Bu liste, hem doğa tutkunlarına hem de kültür meraklılarına hitap ediyor. İşte, sonbaharda tatil yapmak isteyenler için en güzel yerler.
Sonbaharda gidilecek tatil mekanları neresi?
Sonbaharın renkli manzaraları eşliğinde keyifli bir seyahat yapmak isteyenler veya şehre yakın yerleri tercih edenler için Sonbaharda gezilecek yerler önerileri sunuyoruz.Ülkemizde sonbaharda ziyaret edilebilecek pek çok güzel yer var.Biz de sizin için bu yerlerden en beğendiklerimizi seçtik.Özellikle yeni eğitim sisteminde kasım ayında verilen 9 günlük ara ile Sonbaharda gezilecek yerler daha da ilgi çekici oldu diyebiliriz.
Abant Gölü:
Abant Gölü, Türkiye’nin Bolu ilinde bulunan bir doğal güzelliktir. Abant Dağları üzerinde oluşmuş bir krater ve birikinti gölü olan Abant Gölü, yılın her mevsiminde ziyaretçilerine farklı manzaralar sunar. Abant Gölü ve çevresi 1988 yılında Tabiat Parkı olarak ilan edilmiş ve koruma altına alınmıştır. Abant Gölü hakkında bir yazı yazmak isterseniz, aşağıdaki bilgileri kullanabilirsiniz:
- Abant Gölü’nün oluşumu: Abant Gölü, yeraltında meydana gelen tektonik çöküntüler sonucunda büyük taş bloklarının vadiyi doldurmasıyla oluşmuştur. Göl, Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alır ve deniz seviyesinden yüksekliği 1328 metredir. Gölün yüzey alanı 1.25 km², en derin yeri 18 metredir. Göl, birkaç kaynak suyu, iki-üç kısmen devamlı olan akarsu ve kar ve yağmur suları ile beslenir. Gölün fazla suları Abant Deresi ile Bolu Çayına akar.
- Abant Gölü’nün doğal yaşamı: Abant Gölü çevresi flora ve fauna bakımından çok zengindir. Sarıçam, karaçam, kayın, meşe, kavak, dişbudak, gürgen, söğüt, ardıç ağaçları ve ormangülü, ılgın, fındık, muşmula, papazkülahı, alıç, çobanpüskülü, kuşburnu, eğrelti, böğürtlen, çilek, nane, ahududu, sarmaşık, ısırgan, atkuyruğu ve çayır otları başlıca bitki türleridir. Abant Gölü’nün kenarları çeşitli su bitkileriyle ve nilüferlerle doludur. Abant Gölü’nün etrafında yükselen yamaçlarda ise endemik bir tür olan Abant Çiğdemi (Crocus Abantensis) bulunur. Göl ve çevresinde bulunan hayvan türleri arasında endemik olanlar Küçük Taraklı Semender (Triturus Vulgaris Kosswigi), Abant Alabalığı (Salmo Trutta Fario Varyette Abanticus) ve Abant Fındık Faresi (Muscardinus Avellanarius Abanticus) olarak literatüre geçmiştir. Ayrıca gölde su samurları da yaşar. Göl çevresindeki ormanlarda tilki, çakal, kurt, ayı, domuz, geyik, karaca, tavşan, sincap, gelincik gibi yabani hayvanlar; yaban kazları, yaban ördekleri, balıkçıl, sakarmeke, karabatak, turna gibi su kuşları; şahin, doğan, kara akbaba, kaya kartalı, atmaca, baykuş gibi yırtıcı kuşlar; toygar, alakabak, puhu, gökdoğan, ağaçkakan, karatavuk, bülbül, ispinoz ve saka gibi diğer kuş çeşitleri görülür.
- Abant Gölü’nde yapılabilecek aktiviteler: Abant Gölü’nde ziyaretçiler hem günübirlik hem de konaklamalı olarak tatil yapabilirler. Park içinde bulunan satış reyonlarında bölgede üretilen yöresel yiyecek ve hediyelik eşyalar satılır. Ayrıca göl çevresinde 2 adet 5 yıldızlı konaklama tesisleri, bungalov tipi konaklama üniteleri, kamp ve piknik alanları ile lokantalar da mevcuttur. Abant Gölü’nde yapılabilecek aktiviteler arasında şunlar sayılabilir:
- Abant Tabiat Parkı girişinde ücretsiz ziyaretçi tanıtım merkezi ve doğa müzesi ziyareti
- Göl çevresinde piknik, kamp, sportif olta balıkçılığı
- Doğa yürüyüşü, bisikletle, faytonla, atla gezinti
- Çepni Yaylası’nda yamaç paraşütü
Bozcaada:
Bozcaada, Türkiye’nin Ege Denizi’nde bulunan bir adadır. Çanakkale’ye bağlı bir ilçe olan Bozcaada, Türkiye’nin üçüncü büyük adasıdır. Bozcaada’nın yüzölçümü 42 km2, çevresi 38 km, en yüksek noktası ise 192 m ile Göztepe’dir. Bozcaada, Türkiye’de köyü olmayan tek ilçedir.
Bozcaada, tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü bir turizm merkezidir. Adada çok sayıda plaj, koy, şarapçılık, müze, kale ve deniz feneri gibi gezilecek yerler bulunmaktadır. Bozcaada’nın en ünlü plajı Ayazma Plajı’dır. Adanın en görkemli yapılarından biri olan Bozcaada Kalesi, farklı medeniyetlerin izlerini taşımaktadır. Bozcaada Müzesi ise adanın geçmişine ışık tutan objeleri sergilemektedir. Bozcaada’nın en özel noktalarından biri de Akvaryum Koyu’dur. Sualtı yaşamı açısından zengin bir çeşitliliğe sahip olan koy, dalış yapmak isteyenler için harika manzaralar sunmaktadır.
Bozcaada’ya Geyikli İskelesi’nden feribotla ulaşmak mümkündür. Adada konaklamak için çok sayıda otel, pansiyon ve butik otel seçeneği bulunmaktadır. Bozcaada’nın lezzetli yemekleri, meyve şarapları ve reçelleri de denemeye değerdir. Bozcaada, huzurlu ve keyifli bir tatil için ideal bir yerdir.
Bozcaada'da ne yapılır?
Bozcaada, Türkiye’nin en güzel adalarından biri olup, yapılacak çok şey sunmaktadır. Bozcaada’da ne yapılır diye merak ediyorsanız, size birkaç öneri verebilirim:
- Bozcaada’nın tarihi ve kültürel zenginliğini keşfetmek için, Bozcaada Kalesi, Meryem Ana Kilisesi, Ayazma Manastırı, Bozcaada Müzesi ve Tarihi Rum ve Türk Mahalleleri’ni ziyaret edebilirsiniz.
- Bozcaada’nın doğal güzelliklerini yaşamak için, bisiklet veya motor kiralayarak adayı dolaşabilir, rüzgar gülleri ve Polente Feneri’nde fotoğraf çekebilir, Ayazma Plajı ve Akvaryum Koyu’nda denize girebilir, su sporları yapabilirsiniz.
- Bozcaada’nın lezzetli yemeklerini ve meşhur şaraplarını tatmak için, ada merkezindeki sevimli kafelerde ve restoranlarda oturabilir, üzüm bağlarını gezip şarap tadımı yapabilir, yerel ürünlerden alışveriş yapabilirsiniz.
- Bozcaada’nın eğlenceli etkinliklerine katılmak için, seramik dersi alabilir, yoga derslerine gidebilir, kitap fuarını gezebilir, tarot baktırabilirsiniz.
Bozcaada’da yapılacak daha pek çok şey var elbette. Sizin ilgi alanınıza göre seçim yapabilirsiniz. Umarım bu öneriler size yardımcı olur.
Çamlıhemşin / Rize:
Çamlıhemşin, Rize ilinin bir ilçesi ve Karadeniz bölgesinin doğal güzellikleriyle ünlü bir yerdir. Çamlıhemşin’de gezilecek çok sayıda yer vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
- Zilkale: Çamlıhemşin’in Şenyuva köyünde bulunan bir ortaçağ kalesidir. Fırtına Deresi’nin üzerinde yükselen kale, muhteşem bir manzaraya sahiptir. Kaleye giriş ücretlidir ve içinde bir kafe bulunmaktadır.
- Palovit Şelalesi: Çamlıhemşin’in 10 km güneyinde yer alan bir şelaledir. 15 metre yükseklikten dökülen su, etrafındaki yeşillikle harika bir kontrast oluşturur. Şelalenin yanında mısır satan tezgahlar vardır.
- Huser Yaylası: Çamlıhemşin’in 25 km güneydoğusunda bulunan bir yayladır. 2800 metre yükseklikteki yayla, Kaçkar Dağları’nın eteklerinde yer alır. Yaylada geleneksel ahşap evler, çeşitli bitki ve hayvan türleri ve nefes kesen bir manzara vardır.
- Pokut Yaylası: Çamlıhemşin’in 15 km güneyinde bulunan bir yayladır. 2050 metre yükseklikteki yayla, Sal Yaylası ile komşudur. Yaylada ahşap evler, çiçekli bahçeler ve bulutların üzerinde bir görünüm vardır.
- Ayder Yaylası: Çamlıhemşin’in 19 km güneybatısında bulunan bir yayladır. 1350 metre yükseklikteki yayla, termal kaynakları, kaplıcaları, otelleri ve restoranlarıyla ünlüdür. Yaylada ayrıca Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın girişi de bulunmaktadır.
Çamlıhemşin’e nasıl gidilir diye merak ediyorsanız, size şu bilgileri verebilirim:
- Rize merkezden şehir içi ulaşımla Çamlıhemşin’e gelebilirsiniz.
- Eğer kendi aracınızla Çamlıhemşin’e gelecekseniz, Rize - Çamlıhemşin arası yaklaşık 100 kilometre ve 1 saat 40 dakika kadar sürmektedir.
- Eğer Trabzon’dan Çamlıhemşin’e gitmek isterseniz, Trabzon - Çamlıhemşin arası yaklaşık 170 kilometre ve 2 saat 45 dakika kadar sürmektedir.
Kazdağları / Çanakkale ve Balıkesir:
Kazdağları, Türkiye’nin en güzel ve en zengin doğal alanlarından biri olarak biliniyor. Ege ve Marmara bölgelerinin kesiştiği noktada, Çanakkale ve Balıkesir illerinin sınırları içinde yer alan Kazdağları, hem doğal hem de kültürel açıdan çok zengin bir yer. Kazdağları’nın eski adı İda Dağı ve Yunan mitolojisinde pek çok önemli olaya sahne olmuş. Ayrıca farklı inançlara göre de kutsal sayılıyor.
Kazdağları, dünyanın en yüksek oksijen oranına sahip olan Alpler’den sonra ikinci sırada geliyor. 800’den fazla bitki türüne ev sahipliği yapan Kazdağları’nda 32 endemik bitki türü bulunuyor. Kaz Dağı göknarı ise Türkiye’de sadece burada yetişen bir ağaç türü ve çay yapımında kullanılıyor.
Kazdağları, doğa severler için pek çok gezi ve aktivite imkanı sunuyor. 1993 yılında kurulan Kazdağları Milli Parkı, 21.452 hektarlık bir alanı kapsıyor. Milli park içinde Hasanboğuldu Şelalesi, Mıhlı Çayı, Sarıkız Tepesi, Adatepe Köyü gibi görülmeye değer yerler var. Milli park dışında da Edremit Körfezi, Akçay, Altınoluk, Küçükkuyu, Zeytinli gibi beldeler deniz ve güneşin tadını çıkarmak için ideal. Ayrıca Assos ve Cunda gibi tarihi ve kültürel zenginliklere sahip yerlere de yakın mesafede.
Kazdağları’na ulaşmak için en yakın havalimanı Balıkesir Edremit Havalimanı. Buraya çeşitli havayolu firmalarının direkt uçuşları var. Havalimanından sonra araç kiralayarak veya otobüsle Kazdağları’na gidebilirsiniz. Kazdağları’nda konaklamak için ise farklı konseptlerde oteller, evler ve villalar bulunuyor. Kazdağları’nda doğal güzellikleri keşfetmek için rehberli turlara katılabilir veya kendi başınıza yürüyüş yapabilirsiniz. Kazdağları’nda ayrıca bisiklet sürmek, at binmek, rafting yapmak gibi spor aktiviteleri de yapabilirsiniz.
Kazdağları’nda yemek kültürü de oldukça zengin. Kazdağları mutfağı hem Ege hem de Marmara bölgelerinin etkisini taşıyor. Zeytinyağlı yemekler, otlar, sebzeler, balık ve et yemekleri bölgede sıkça tüketiliyor. Özellikle keşkek, mantı, gözleme, katmer gibi hamur işleri meşhur. Kazdağları’nda alışveriş yapmak isterseniz yöresel ürünlerden satın alabilirsiniz. Zeytin yağı, zeytin sabunu, bal, kekik suyu, kestane balı, kestane şekeri, Kaz Dağı çayı, Kaz Dağı göknarı kozalağı gibi ürünler bölgenin öne çıkan lezzetleri ve hediyelikleri arasında.
Kazdağları’nda huzurlu ve keyifli bir tatil yapabilirsiniz. Kazdağları’nı ziyaret etmek için en uygun zaman bahar ve yaz ayları. Bu aylarda hem havanın güzelliğinden hem de doğanın canlılığından faydalanabilirsiniz. Kazdağları, Türkiye’nin saklı cennetlerinden biri ve mutlaka görülmesi gereken bir yer.
Belemedik Vadisi / Adana:
Belemedik Vadisi / Adana, Türkiye’nin Adana ilinde yer alan doğal ve tarihi güzellikleriyle ünlü bir bölgedir. Belemedik Vadisi, aslında Seyhan Nehri’nin önemli bir kolu olan Çakıt Çayı’nın Bolkar Dağları arasında akarken oluşturduğu vadidir. Vadide, Roma dönemine ait birçok arkeolojik kalıntı, zengin bitki örtüsü ve temiz havasıyla yaylalar, akarsular, ormanlar ve doğal kaynaklar bulunmaktadır.
Belemedik Vadisi’ne ulaşmak için Adana ilinin Pozantı ilçesinden güneye yöneldiğinizde Çakıt Çayı ve demiryolu ile birlikte ilerleyebilirsiniz. Vadiye yakın yerlerde butik oteller, pansiyonlar ve kamp alanları da bulunmaktadır. Belemedik Vadisi’nde konaklamak isteyenler için Belemedik Butik Otel ve Belemedik Bungalov Evler gibi seçenekler mevcuttur.
Belemedik Vadisi’nde yapılacak çok şey vardır. Doğa severler için trekking, doğa yürüyüşü, kampçılık, piknik yapma gibi doğa aktiviteleri yapmak mümkündür. Ayrıca, bölgedeki tarihi alanlar ve arkeolojik kalıntılar da keşfedilebilir. Bunlar arasında antik kentler, su kemeri kalıntıları, sarnıçlar ve surlar yer almaktadır. Belemedik Vadisi’nin çevresindeki bölgede yer alan diğer doğal güzellikler ve tarihi alanlar da ilgi çekicidir. Bunlar arasında Gökçetoprak Köyü’ndeki Yerköprü Kanyonu, Gül Dağı Milli Parkı, Kapıkaya Kanyonu ve Termessos Antik Kenti yer almaktadır.
Belemedik Vadisi / Adana, hem doğal hem de tarihi açıdan zengin bir bölge olduğu için gezilecek yerler listesinde mutlaka olması gereken bir yerdir. Burada hem doğanın güzelliğini yaşayabilir hem de tarihin izlerini takip edebilirsiniz. Belemedik Vadisi / Adana’yı ziyaret etmek için önceden planlama yapmanız ve hazırlıklı olmanız tavsiye edilir. Ayrıca, burada yapacağınız etkinlikler sırasında doğa kurallarına uymanız, çevrenin korunmasına katkıda bulunmanız ve temiz tutmanız da önemlidir.
Bafa Gölü / Muğla:
Bafa Gölü / Muğla hakkında size bilgi vermekten memnun olurum. Bafa Gölü, Türkiye’nin güneybatısında, Büyük Menderes Nehri deltasının güneydoğu kesiminde, Menteşe Dağlarının içine sokulmuş sığ bir tatlı su gölüdür. Gölün bir kısmı Muğla’nın Milas ilçesinde, bir kısmı da Aydın’ın Söke ilçesinde yer alır. Gölün yüzölçümü yaklaşık 60 km², denizden yüksekliği 2 metre, en derin yeri 21 metre, uzun ekseni 16 km ve en geniş yeri 6 km’dir.
Bafa Gölü, arkeolojik ve tarihi değerler açısından Türkiye’nin önemli göllerinden biridir. Bölge, tarihi ve doğasıyla turistlerin ve araştırmacıların ilgi gösterdiği bir yerdir. Gölün üzerinde iki ada bulunmaktadır. İkiz adalardan biri aslında tam ada değil, bir kumulla karaya bağlıdır. Adalarda Herakleia Antik Kenti kalıntıları ve Bizans dönemine ait manastırlar ve kiliseler görülebilir. Gölde kefal, levrek, yılan balığı gibi balık türleri yaşamaktadır. Gölde sandal gezisi yapabilir, gölün çevresinde yürüyüşler yapabilir, çevredeki lokantalarda yemek yiyebilirsiniz.
Bafa Gölü’nün aslında Ege Denizi’nde bir körfezken zaman içinde Büyük Menderes’in yığdığı alüvyonlarla denizden kopup bir göl olarak kalması çok ilginç bir doğa olayıdır. Bu sayede gölde hem tatlı su hem de deniz balıkları yaşayabilmektedir. Ayrıca gölde 250 çeşit kuş türü de bulunmaktadır. Aralarında kuğu ve flamingolar da vardır.
Akyaka / Muğla:
Akyaka, Muğla’nın Ula ilçesine bağlı bir tatil beldesi olup, doğal güzellikleri, tarihi yapıları ve kültürel zenginliği ile dikkat çekmektedir. Akyaka’da gezilecek yerler arasında şunlar sayılabilir:
- Akyaka Evleri: Akyaka’nın en önemli simgelerinden biri olan bu evler, iki katlı, ahşap işlemeli ve Muğla bacalı mimariye sahiptir. Bu evlerin mimarisi, Ulalı ressam ve sanatçı Nail Çakırhan tarafından tasarlanmıştır. Nail Çakırhan’ın kendine yaptığı ilk ev, 1983 yılında Aga Han Mimarlık Ödülü almıştır. Bu ev, şimdi Nail Çakırhan ve Halet Çambel Kültür ve Sanat Evi olarak ziyaret edilebilir.
- Azmak Nehri: Akyaka’nın doğal güzelliklerinden biri olan Azmak Nehri, buz gibi ve berrak suyu ile ünlüdür. Nehir boyunca tekne turları, kano gezileri ve balık restoranları bulunmaktadır. Azmak Nehri’nin bir kolu olan Kadın Azmağı Deresi ise, daha sakin ve doğal bir ortam sunmaktadır.
- Akyaka Plajı: Akyaka’nın merkezinde bulunan bu plaj, kumlu ve sığ bir denize sahiptir. Plajda şezlong, şemsiye, duş ve soyunma kabinleri gibi imkanlar mevcuttur. Plajın hemen yanında ise Akyaka Limanı bulunmaktadır.
- Çınar Plajı: Akyaka’ya 3 km uzaklıkta bulunan bu plaj, çınar ağaçları ile gölgelendirilmiş bir alanda yer almaktadır. Plajda kafe, restoran, duş ve soyunma kabinleri gibi hizmetler sunulmaktadır. Plajın suyu temiz ve serindir.
- Gökova Körfezi: Akyaka’nın en büyük avantajlarından biri de Gökova Körfezi’ne yakınlığıdır. Körfezde tekne turları ile birçok koyu ve adayı keşfetmek mümkündür. Sedir Adası, Akbük Koyu, Küfre Koyu ve Değirmenbükü Koyu gibi yerler, Gökova Körfezi’nin en güzel noktalarından bazılarıdır.
- Idyma Antik Kenti: Akyaka’nın yakınında bulunan bu antik kent, MÖ 4. yüzyılda kurulmuştur. Kentte Helenistik döneme ait kaya mezarları, sarnıçlar ve sur kalıntıları görülebilir.