Niğde, Türkiye’nin 51. en büyük şehridir. İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan il. Niğde tarihi ve doğal güzellikleri ile çok merak edilen bir şehir. Niğde hakkında vatandaşlar çok fazla soru soruyor. Bu sorulardan birisi de Niğde’nin en güvenli ve huzurlu ilçesi hangisi? Sorusu, işte bu sorunun cevabı ise şöyle...

Niğde

Niğde, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde 1.299 m yükseklikteki Niğde'nin kent merkezi ve merkez ilçesidir.

Niğde merkez ilçe nüfusu 2020 istatistiklerine göre 230.776 kişidir.

golludag-scaled

Etimoloji

Niğde'nin Grekçe karşılığı Νίγδη Nigdi, Hititçe eski adı ise Nahita veya Naxita'dır.

Tarihçe

Niğde'nin en eski adının Nahita ya da Nakita olduğu öne sürülmektedir. Bu ada ilk kez İbn Bibi'de rastlanmıştır.

Tokat'ta deprem! Tokat'ta deprem!

Eski CHP Niğde Milletvekili Dr. Avram Galanti ise Niğde kitabında:“Niğde’nin en eski ismi Anahita’dır. Anahita, bir ilahenin ismidir ki, kameri ve bereketi temsil eder.” demektedir.

Nakida adı kimi zaman Nekide olarak da kullanılmış, 14. yüzyılda aynı sözcük Arap harfleriyle Nîkde okunacak biçimde yazılmıştır. Cumhuriyet'ten sonra bu ad, Niğde'ye dönüştürülmüştür.

Niğde Kapadokya Bölgesi içinde yer alması nedeniyle birçok kültüre ev sahipliği yapmış tarihte bir kenttir. Burada özellikle erişime açık doğal yapısı, önemli ulaşım yolları üzerinde olması gibi özellikler etkili olmuştur. Farklı kültürlerin eserleriyle şekillenen kentte önemli kalıntılar ve tarihi değerler mevcuttur.

Yaklaşık 10.000 yıllık bir târihî geçmişe sahip olan Niğde’de yapılan arkeolojik araştırmalar, Paleolitik Çağ’a değin uzanan buluntular vermiştir. Yazılı tarih döneminde ise Niğde’de sırasıyla: Asur Ticaret Kolonileri, Hititler, Tabal Geç Hitit Devleti, Frigyalılar, Persler, Makedonya Krallığı, Kapadokya Krallığı, Romalılar, Bizans İmparatorluğu, Anadolu Selçuklu Devleti, Eretna Beyliği, Karamanoğulları Beyliği ve Osmanlı Devleti hüküm sürmüştür. Niğde, Osmanlı hâkimiyetine 1470 yılında girmiştir.

Daha önceleri belde olan Fertek'in yanı sıra Kumluca ve Hamamlı köyleri, 2012 yılında Niğde'nin merkez ilçesine mahalle olarak bağlandı.

Niğde’nin İklimi

Niğde'de Orta Anadolu'nun tipik kara iklimi görülür. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlıdır. Yağışların kar haline kışın, yağmur haline ise ilkbaharda rastlanmaktadır.

En sıcak ay ortalaması temmuz ayına, en soğuk ay ortalaması ise ocak ayına denk gelir. Gerek mevsimler arasındaki sıcaklık farkı, gerekse gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkı, kara ikliminin en sıcak örneğidir.

Niğde'de yapılan gözlemlere göre sıcaklık ortalaması 37,7 derece ile temmuz ayına, en düşük sıcaklık ise (-)21 derece ile şubat ayına rastlar.

Nisan, Mayıs ve Haziran ayının ilk yarılarına kadar sağanak halinde, bazen de ayrı sürekli yağış yapan şartları görünür. Şehirdeki yağış ortalaması 0,9 mm'dir. Yağışın en fazla olduğu ay, 78,5 mm ile nisan; en az olduğu ay ise, 0,2 mm ile temmuz ayıdır.

Niğde'de ortalama nispi nem %56'dır. Nemin en fazla olduğu ay %80 ile şubat, en düşük olduğu ay %30 ile ağustos ayıdır.

Niğde’nin ekonomisi

İlin ekonomisi çoğunlukla tarıma dayalıdır. Özellikle patates, lahana, elma, şeker pancarı üretimi ile ön plana çıkan tarım faaliyetlerinin yanı sıra; halı, şeker, meyve suyu, un, çimento ve kimya sanayilerinin önemli bir bölümü Niğde ilinde mevcuttur.

Niğde’de Turizm

Niğde; doğal güzellikleri, kültürel varlıkları ve termal kaynakları ile turizm açısından önemli cazibelere sahiptir. Günümüzden itibaren 10 bin yıllık kesintisiz bir yerleşim merkezi olan Niğde'de bu süreç içinde Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı döneminden günümüze ulaşmış birçok tarihi eser mevcuttur.

Roma döneminden günümüze ulaşan en önemli tarihi eserler Roma havuzu ve o havuzun suyunu eski kent merkezi olan Kemerhisar’a (Tyana) taşıyan su kemerleridir.

Bizans döneminden günümüze ulaşan en önemli kültür varlığı Gümüşler Manastırıdır. Selçuklu döneminden ise günümüze ulaşan en özenli tarihi eserler arasında Alâeddin Camii, Sungurbey Camii, Ak Medrese ve Hüdavent Hatun türbesini sayabiliriz. Osmanlı dönemi eserleri arasında en önemli kültür varlığı büyük Türk şairi Faruk Nafiz Çamlıbel’in “Han Duvarları” şiirinin esin kaynağı Ulukışla Öküz Mehmet Paşa kervansarayıdır.

Niğde’nin Tarihi Yerleri

Niğde, Anadolu’nun güneyinde yer alan ve tarihi çok eski dönemlere dayanan bir ildir. Niğde’de pek çok tarihi yapı, müze ve manastır bulunmaktadır. Bu yazıda, Niğde’nin en önemli tarihi yerlerinden bazılarını tanıtacağız.

Niğde Etnografya ve Arkeoloji Müzesi

Niğde Etnografya ve Arkeoloji Müzesi, 1978 yılında açılmıştır. Müzede, Antik Çağ’a ait eserlerle birlikte Selçuklu ve Osmanlı devirlerine ait 12 bin eser sergilenmektedir. Ayrıca, Akmedrese de müze olarak kullanılmaktadır. Akmedrese, Karamanoğlu Alâaddin Ali Bey tarafından 1409 yılında yaptırılmıştır. Adını kapısındaki beyaz mermerden alan Akmedrese, Selçuklu mimari tarzının çok güzel bir örneğidir.

Gümüşler Manastırı

Gümüşler Manastırı, Niğde’ye 8 km mesafede, Gümüşler kasabasında yer almaktadır. Manastır, Bizans devrinde yapılmıştır. Manastırın en önemli bölümü, kaya içine oyulmuş olan kilisedir. Kilisenin duvarlarında freskler bulunmaktadır. Fresklerin en ilginci ise, İsa’nın annesi Meryem’in tasvir edildiği fresktir.

Niğde Kalesi

Niğde Kalesi, bir höyük olan Alaaddin Tepesi’nin kuzey kısmı üzerine inşa edilmiştir. Kale, muhtemelen 9. yüzyılda Bizanslılar zamanında yapılmıştır. Ancak kale, esas şeklini Anadolu Selçuklu hükümdarları II. Kılıçarslan, II. Rüknettin Süleyman Şah ve I. Alâeddin Keykubat dönemlerinde almıştır. Kale, iç kale ile onu çevreleyen ve konut alanlarını kuşatan kalın bir surla dış kaleden oluşmaktadır. Kale bugün fonksiyonunu kaybetmiş olup; burada iç kale, Alâeddin Camii (1223), Hatıroğlu Çeşmesi (1267–68) ve Rahmaniye Camii (1747) ile Alâeddin Tepesi bulunmaktadır. Kalenin eteklerine sonradan ev ve dükkanlar yapılmıştır.

Niğde Kalesi’nin kapalı mekanlarındaki Geleneksel Yaşam Sergileri, yerli ve yabancı ziyaretçiler tarafından ücretsiz olarak gezilebilmektedir.

Saat Kulesi

Niğde’de iç kalenin güneybatı köşesindeki burcun yarısı yıkılıp içi doldurularak, üstüne Saat Kulesi (1901–2) yapılmıştır. Dıştan minare görünümünde olan saat kulesi, dört bölümden oluşur. Kaide ve gövde ongen planlıdır. Saat kulesi yapma geleneği Avrupa’da 14. yüzyılda başlamasına rağmen, Osmanlı topraklarında 18. yüzyılda görülmeye başlar. Anadolu’da ilk örneklerine 19. yüzyıl başında rastlanır. Sultan Abdülhamit 1901–2 yıllarında valilere bir ferman gönderdi. Bu fermanla Anadolu’da saat kulesi yapmak daha yaygın hale geldi. Zamanın mimari üslubunu yansıtan saat kulelerinden yalnızca elli tane günümüze gelmiştir.

Alâeddin Camii

Alâeddin Camii, Birinci Alâeddin Keykubâd zamanında Niğde Sancakbeyi Zeyneddin Başara tarafından 1233’te yaptırılmıştır. Selçuklu sanatının günümüze kadar en iyi korunmuş eserlerinden olup, mihrap ve minberi çok güzel bir sanat abidesidir. Niğde’nin en eski camisi olup mimar Sıddık bin Mahmud ve kardeşi Gazi yapmıştır. Sarı ve kül renkli kesme taştan yapılan caminin doğu kapısı son derece güzel geometrik motiflerle süslüdür. Cami süslemeleri bakımından Selçuklu devrinin en kıymetli eserlerinden biridir. Damalı minaresi camiye ayrı bir güzellik katmaktadır. Caminin kapısı yılın belli bir zamanında sabahın ilk ışıklarının kapıya vurmasıyla kapıda bir kız silueti görülür. Rivayete göre caminin mimarı hükümdarın kızına aşık olur ve kızın güzelliğini bu motiflere işler.

Sungur Bey Camii ve Türbesi

Sungur Bey Camii, İlhanlı döneminde Niğde Valisi olan Sungur Bey tarafından 1335’te yaptırılmıştır. On sekizinci asırda geçirdiği yangından sonra yeniden yapılmıştır. Mimarî özelliği ve taş işçiliği süslemeleri çok zengindir. İlk yapıldığında iki minareli olan caminin yanında Sungur Bey’e ait sekiz köşeli bir türbe vardır.

Şah Mescidi

Şah Mescidi, Sungur Bey Camii yakınında olup 1413’te yaptırılmıştır. Kare planlı bir camidir.

Hanım Camii

Hanım Camii, Alâeddin Tepesi’nin doğusunda olup 1452’de yapılmıştır. Rahmaniye veya Kale camii olarak da adlandırılır. Karamanoğulları devri eseridir. Arife Hanım tarafından tamir ettirildiği için Hanım Camii olarak bilinir.

Niğdenin ilçeleri

  • Niğde’nin 5 ilçesi vardır: AltunhisarBorÇamardıÇiftlik ve Ulukışla.
  • Altunhisar, Niğde’nin batısında yer alan ve önemli tarım alanlarına sahip bir ilçedir. İlçe, Kapadokya bölgesi sınırları içerisindedir. Eski adı Ortaköy olarak bilinir. MÖ 1500-1300 yıllarında bölgenin adı Anduğı olarak geçmektedir.
  • Bor, Niğde’nin doğusunda yer alan ve dağlık bir araziye sahip bir ilçedir. İlçenin kuzeyinde Hasan ve Melendiz dağları, doğusunda ise Aladağlar bulunur. Başlıca akarsuyu Küçüköz Deresidir. Bor Ovası, Ereğli Ovası’nın devamıdır.
  • Çamardı, Niğde’nin güneyinde yer alan ve tamamen dağlık bir ilçedir. İlçenin toprakları Orta Torosların uzantısı olan Aladağlar tarafından kaplanır. En yüksek noktası Demirkazık Tepesi olup 3756 metredir. Başlıca akarsuyu Ecemiş Çayı’dır.
  • Çiftlik, Niğde’nin güneybatısında yer alan ve orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerden oluşan bir ilçedir. Güneyinde Melendiz Dağı, güneybatısında Hasan Dağı yer alır. Başlıca akarsuyu Melendiz Çayı’dır.
  • Ulukışla, Niğde’nin en büyük ilçesidir. İlçe merkezi Orta Toroslar’ın parçalarından Medetsiz ve Bolkar Dağları arasındaki geniş bölümün ağzında, Akdeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesinin kesiştiği yerdedir,

Niğde doğal güzellikleri ile ön plana çıkan bir şehirdir.  İç Anadolu bölgesinde olan bu güzel şehir bu sıralar gündemden düşmüyor ve birçok soru soruluyor.  Bu sorulardan en çok sorulanı ise Niğde'nin en güvenli ve huzurlu ilçesi hangisi? Sorusu. Bu sorunun cevabı göreceli olmasına rağmen bizce Niğde'nin en güvenli ve huzurlu ilçesi yaptığımız ar-ge çalışmaları ve bağımsız kuruluşların anketlerine göre bu ilçe Çamardı olarak belirlenmiştir.

Kaynak: Hatice Zeybek