Türk sinemasının önemli bir ismi olarak tanınır. Oyuncu, yönetmen, senarist ve yazar olarak birçok filmde yer almış ve başarılar elde etmiştir. Fakat birçok kesz hapsihaneye girip çıkmıştır. Yılmaz Güney neden hapishaneye girdi? Yılmaz Güney hakimi mi öldürdü? gibi soruların cevabı haberimizin detayında.
Yılmaz Güney hakimi öldürdü mü?
Yılmaz Güney, 1974 yılında Adana’da Endişe filmini çekerken, bir akşam Yumurtalık’taki bir gazinoya gitti. Orada karşılaştığı hakim Sefa Mutlu, sarhoş halde Yılmaz Güney ve eşine hakaret etti. Yılmaz Güney, kendisine ve eşine yapılan saygısızlığa dayanamayarak, tabancasını çekip hakimi başından vurdu. Hakim Sefa Mutlu olay yerinde hayatını kaybetti. Yılmaz Güney, bu cinayet nedeniyle 19 yıl hapis cezasına mahkum edildi.
Yılmaz Güney neden kaçtı?
Yılmaz Güney, Fakat yaşamı boyunca pek çok hukuki problemle uğraşmak zorunda kalmış ve defalarca hapse girmiştir. 1974 yılında bir yargıcı vurduğu için 19 yıl hapis cezasına mahkûm edilen Güney, 1981 yılında hapisten firar ederek yurt dışına çıkmıştır. Türkiye’de kendisine hakkaniyetli davranılmadığını ve sanatını serbestçe icra edemediğini düşünmüştür. Ayrıca, 12 Eylül darbesi sonrasında Türkiye’de siyasi ortamın kötüleştiğini ve Kürt kimliğinin bastırıldığını fark etmiştir. Bu sebeplerle, Güney hayatının geri kalanını yurt dışında sürdürmeye karar vermiştir. Ancak, 1983 yılında Türk vatandaşlığından atılmıştır. 1984 yılında mide kanserinden hayatını kaybeden Yılmaz Güney, Paris’te Père Lachaise Mezarlığı’na gömülmüştür.
Yılmaz Güney'in hayat hikayesi
Yılmaz Güney, Türk sinema tarihinin en etkileyici ve çelişkili figürlerinden biridir. Hem oyuncu hem yönetmen hem de yazar olarak çok sayıda başyapıt ortaya koymuştur. Çirkin Kral olarak bilinen Yılmaz Güney, filmlerinde Anadolu’nun gerçekliğini, mücadelesini ve baskıya karşı duruşunu göstermiştir. Yol, Sürü, Umutsuzlar, Baba, Ağıt, Endişe gibi filmleri hem Türkiye’de hem de dünyada övgü ve ödül almıştır.
Yılmaz Güney’in yaşamı da filmleri gibi acı ve dram doludur. 1937 yılında Adana’da dünyaya gelen Yılmaz Güney, aslen Zaza ve Kürt kökenli olup gerçek adı Yılmaz Pütün’dür. İstanbul’a üniversite okumak için giden Yılmaz Güney, Atıf Yılmaz’la tanışarak sinemaya adım atmıştır. 1959 yılında Bu Vatanın Çocukları ve Ala Geyik filmlerinin senaryosunu yazmış ve başrol oynamıştır. Sonra çevirdiği macera filmleriyle Çirkin Kral lakabını kazanmıştır. Hudutların Kanunu filmi bu dönemin en önemli yapıtıdır.
Yılmaz Güney, politik görüşleri yüzünden birçok defa hapse girmiş ve sürgüne yollanmıştır. 1961 yılında komünizm propagandası suçlamasıyla 1,5 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. 1972 yılında ise devrimcilere destek verdiği için 2 yıl hapis ve sürgün cezasına mahkum edilmiştir1. Bu süreçte Güney Dergisi’ni yayınlamış ve sinema üzerine eleştiriler yazmıştır.
Yılmaz Güney’in yaşamının en trajik olayı ise 1974 yılında Endişe filmini çekerken Adana’da hakim Sefa Mutlu’yu vurmasıyla başlamıştır. Bu cinayet sebebiyle 19 yıl hapis cezasına mahkum olan Yılmaz Güney, 1981 yılında izinle çıktığı hapishaneden firar ederek Fransa’ya kaçmıştır1. Türk vatandaşlığından atılan Yılmaz Güney, Fransa’da Kürt Enstitüsü’nü kurmuş ve Kürt meselesine dikkat çekmiştir. 1984 yılında mide kanserinden hayatını kaybeden Yılmaz Güney, Paris’te Père Lachaise Mezarlığı’na gömülmüştür.
Yılmaz Güney, Türk sinemasının ustası olarak anılmaktadır. Filmleri Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye dahil birçok ödül kazanmıştır. Yol filmi Türkiye’nin Oscar adaylığını kazanan ilk film olmuştur.
