Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın görev süresi boyunca yaptığı yurt dışı seyahatleri ve Anıtkabir’e katılmaması, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. 18 Eylül 2017'de Diyanet İşleri Başkanlığı görevine atanan Erbaş, bu süre zarfında 42 farklı ülkeye gitmesine rağmen, milli bayramlarda Anıtkabir’de düzenlenen törenlere katılmamış olması nedeniyle eleştirilerin hedefi oldu. Bu durum, Erbaş’ın Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve cumhuriyetin değerlerine olan mesafesi olarak yorumlanıyor.
Ali Erbaş’ın Görev Süresindeki Yurt Dışı Seyahatleri
Ali Erbaş, göreve geldiği tarihten itibaren dünya genelinde pek çok ülkeye resmi ziyaretlerde bulundu. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın uluslararası ilişkilerini güçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen bu seyahatler kapsamında Almanya, ABD, Arnavutluk, Avustralya, Azerbaycan, Bangladeş, Belçika, Belarus, BAE, Bosna Hersek, Bulgaristan, Cibuti, Danimarka, Fransa, Gana, Hırvatistan, Hollanda, Irak, İngiltere, İran, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Japonya, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Kosova, Kıbrıs, Makedonya, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Rusya, Sırbistan, Suudi Arabistan, Ürdün, Vatikan, Yeni Zelanda ve Yunanistan gibi ülkeler yer aldı. Bu ziyaretler, İslam dünyasıyla ilişkileri güçlendirmek, Müslüman topluluklarla bir araya gelmek ve Türkiye’nin dini liderlik rolünü pekiştirmek amacıyla gerçekleştirildi.
Erbaş’ın bu seyahatleri, dini ve kültürel bağları pekiştirmekle kalmadı, aynı zamanda Diyanet İşleri Başkanlığı’nın uluslararası alanda etkinliğini artırdı. Ancak, Erbaş’ın yoğun yurt dışı programı, yurt içindeki görevleriyle ilgili eleştirilerin de odak noktası oldu. Özellikle milli bayramlarda Anıtkabir’e katılmaması, kamuoyunda büyük bir tepki çekti.
Anıtkabir Ziyaretleri ve Milli Bayramlarda Katılım Eksikliği
Erbaş’ın Anıtkabir’e gitmemesi, Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’e olan saygısızlık olarak değerlendirildi. Görev süresi boyunca 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı ve 10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü gibi önemli günlerde Anıtkabir’de düzenlenen törenlere katılmaması, eleştirilerin odağı haline geldi. Bu durum, Erbaş’ın Atatürk’e ve cumhuriyetin temel değerlerine yeterince bağlı olmadığı şeklinde yorumlandı.
Milli bayramlar ve Atatürk anma törenleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin milli birlik ve beraberlik ruhunun yansıtıldığı önemli günlerdir. Bu günlerde devletin en üst düzey temsilcilerinin Anıtkabir’de bulunması, hem tarihi bir sorumluluk hem de toplumsal bir gelenek olarak görülür. Ancak Erbaş’ın bu törenlere katılmaması, kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılandı ve dini liderlik pozisyonundaki bir ismin cumhuriyet değerlerine bu kadar mesafeli olması, toplumda derin bir hayal kırıklığı yarattı.
Eleştirilerin Odağındaki Lüks Makam Aracı Kullanımı
Erbaş’ın görev süresince yurt içi ve yurt dışı seyahatlerinde lüks makam araçları kullanması, iktidarın kamuda tasarruf tedbirleri aldığı bir dönemde tepki topladı. Son olarak, on gün içinde üç farklı ülkeye yaptığı seyahatlerle yeniden gündeme gelen Erbaş’ın lüks araç kullanımı, kamuda tasarruf politikalarıyla çelişmesi nedeniyle eleştirildi. Bu durum, Erbaş’ın kamu kaynaklarını israf ettiği ve toplumun ekonomik zorluklarla boğuştuğu bir dönemde lüks içinde yaşadığı eleştirilerini de beraberinde getirdi.
Bu eleştiriler, Erbaş’ın dini liderlik konumundaki bir isim olarak daha mütevazı bir yaşam tarzı benimsemesi gerektiği yönündeki görüşlerle birleşti. Kamuoyunda, Erbaş’ın dini liderlik pozisyonunu kullanarak kişisel rahatlık ve lüks yaşam tarzını tercih etmesi, toplumsal adalet ve eşitlik ilkelerine aykırı olarak değerlendirildi. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde, devlet görevlilerinin tasarruf tedbirlerine uyması ve topluma örnek olması beklenirken, Erbaş’ın bu tutumu, toplumda derin bir hayal kırıklığına neden oldu.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Kamuoyundaki Algısı
Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’de dini hizmetlerin yürütülmesi ve dini eğitimlerin verilmesi açısından önemli bir kurumdur. Bu nedenle başkanın davranışları ve söylemleri, toplumda geniş bir yankı uyandırır. Ali Erbaş’ın milli bayramlarda Anıtkabir’e katılmaması ve lüks makam aracı kullanımı, kurumun kamuoyundaki algısını olumsuz etkiledi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumsal sorumluluklarını yerine getirirken, devletin kurucu değerlerine saygı göstermesi ve topluma örnek teşkil edecek bir yaşam tarzı benimsemesi beklenir.
Erbaş’ın bu tutumu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumsal sorumluluklarını yerine getirirken, devletin kurucu değerlerine saygı göstermesi gerektiği yönündeki beklentileri karşılamadığına dair eleştirilerle karşılaştı. Bu eleştiriler, kurumun kamuoyundaki algısını olumsuz yönde etkilerken, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumsal sorumluluklarını yerine getirme konusundaki yeterliliğini de sorgulattı.
